Ortodontik tedavi biyolojik bir tedavi, ortodontik diş hareketleri ise fizyolojik bir olaydır. Sabit veya hareketli ortodontik apareyler ile dişin üzerine hafif bir basınç uygulandığında, kendi kökünün etrafını çevreleyen alveol kemiğine doğru dişin itilmesi sağlanır. Bu hafif ve sürekli kuvvet, basıncın geldiği tarafta yavaş yavaş kemiğin erimesine neden olur. Böylece üzerine kuvvet gelen dişin yerleşebileceği yeni bir kemik yuvası oluşur. Dişin diğer tarafında kalan boşluğa ise eş zamanlı olarak yeniden kemik dolmaya başlar, buna ‘yeniden şekillenme’ denir. Ve bu durum dişin yeni konumda kalmasını sağlar.

Dişsel problemlerin tedavisi için ideal yaş; süt dişlerinin değişiminin tamamlanmak üzere olduğu 10-12 yaş civarıdır. Ancak çeneleri ilgilendiren iskeletsel problemler de mevcutsa veya parmak emme, dil itimi gibi kötü alışkanlıkların bıraktırılmasında, tedaviye daha erken başlanmalıdır. Mevcut problemlerin erken teşhisi ve gerekirse tedavisi için, 6-7 yaş civarında ortodontist muayenesi önerilir.

Çok iyi bir ağız hijyeni sağlanarak, süt dişlerinin erken kaybının engellenmesi gerekir. Aksi takdirde, daimi dişler erken kaybedilen süt dişlerinin yerine kayarak, alttan gelecek olan daimi dişlerin yerini kapatır. Bu nedenle, süt dişi zamanından önce çekilmek zorunda kalındıysa, yerine yer tutucu yapılmalıdır.

Parmak emme, dudak emme, tırnak yeme, dil itimi gibi kötü alışkanlıklar varsa, bunların bıraktırılmasında, alışkanlık kırıcı apareyler kullandırılması gerekebilir.

Sağlıklı bir dişeti ile her yaşta dişleri hareket ettirmek mümkündür.